Basit Ateş

Bizi insandan ziyade Doğa’yı esas alan ve Tanrı’nın metallere damgaladığı avantaj ve güçleri konu eden bu özel simya kitabını yazmaya teşvik ve mecbur etti. Bu damgalamayı taklit eden Merkür Trismegistus’u, haklı olarak ‘tüm bilgelerin babası’ olarak addederler ve bu Sanat’ı sevgi, içtenlik ve istekle takip edenlerin babası olarak bilirler.

Böylece insanlar, bu Sanat’ın biricik yaratıcısının, sebebinin ve kaynağının Tanrı olduğunu öğrenebilirler. Ancak onlar, tıpkı bahsi geçen o inançsızlara benziyorlar; yaratılanlar da veya görünür eşyalarda yatan Tanrısal güç ve erdemleri görmüyorlar. Şimdi ise, bütün bu Sanat’ı Teslis’te, yani Baba Tanrı’ da, Oğul Tanrı’ da – Kurtarıcımız Hz. İsa’ da ve Kutsal Ruh Tanrı’ da; tek Tanrı ama üç ayrı vücutta öğrenmeleri gerekir. Biz de aynı nedenle simya eserimizi üç ayrı kısma veya öğretiye böleceğiz.

 

İlk bölümde Sanat’ın neler içerdiğini tespit edeceğiz, metallerin özelliklerini ve yapısını irdeleyeceğiz. İkinci bölümde insanın nasıl tesir edeceğini ve metallere benzer bir güç ve yoğunluğu nasıl göstereceğini göreceğiz. Üçüncü bölümde ise Güneş ve Ay’ dan hazırlayabileceğimiz tentürleri anlatacağız.

İlk önce bu Sanat’ın içeriğini, konusunu ve özelliklerini tespit etmeyi deneyelim. Bu Sanat’ın en önemli ve en temel öğesi, her daim aynı yapı ve faaliyette olan ve başka herhangi bir şeyden yaşam alamayan ateştir. Bu nedenle, tıpkı gizli eşyalarda saklı yatan tüm diğer ateşler gibi, mesela Tanrı’nın evrende gerek gizli gerekse görünür ve açığa çıkmış tüm şeyleri (ölü oldukları için Güneş’ten ödünç aldıkları ışığın haricinde ışık veremeyen Mars, Satürn, Venüz, Jüpiter, Merkür, Ay’ı) ısıtmakla görevlendirdiği Güneş gibi, bu ateşin de eşyaları canlandırma imkanı ve gücü vardır.

 

Gezegenler ateşle canlandırıldıklarında harekete geçerler ve kendi özelliklerine uygun surette davranırlar. Ancak gezegenleri yöneten, yakan ve onlarda ışıyan tek Tanrı’ dan ışığını alan sadece (ruhsal) Ateş’tir.

 

Bu Sanat’ta başka türlü olamazdı zaten. Sobaları ve çömlekleri kızıştıran ateşi devasa evrendeki Güneş’e benzetirsek; dünyada Ateş olmadan bir şey olamayacağı gibi, bu Sanat’ta da “basit ateşin” yardımı olmadan hiçbir şey yaratılamaz; onsuz tek bir iş dahi yapılamaz.

 

O, bu Sanat’ta bilinebilen tüm şeyleri kapsayan yüce bir gizdir. O başka türlü anlaşılamaz çünkü o kendiliğinden vardır ve eksikliğini hissettiği hiç bir şey yoktur, fakat diğer eşyalar onu isterler, ondan zevk ve yaşam alırlar. İşte bu sebeple ilk etapta bunu duyurmak zorundayız.

 

Kaynak:

MAJİK ARHİDOX/ I, II
Simya ve Maji
PARACELSUS