İçeriğe geç

Hisler ve İnsanın Tekamülü

Sizinle, tekâmülünüzü hızlandıracak bir kavramı paylaşmak istiyoruz. Bu sizin “his” dediğiniz şeyle ilgilidir. Biz his ve duyguyu birbirinden ayırırız. His sözcüğü, deneyimlediğiniz fiziksel duyumları içerir -hem duyusal dünyanın fiziksel duyumlarını, hem de içsel ya da süptil dünyaların fiziksel duyumlarını. Biz duyguyu, hisler ile bu hisler hakkındaki düşüncelerin bir bileşimi olarak tanımlarız. Örneğin, eğer hava serin ve kapalı ise sizin hisseden yanınız (doğanız) çevre hakkındaki bu bilgiyi size bildirecektir. Hisseden yanınız, bu bilgiyi bedenin sinir sistemi vasıtasıyla alır.

Hisler ve İnsanın Tekâmülü

Ayrıca, süptil bedenler de size his olarak yansıyan bilgiler alırlar. Eğer serin ve kapalı hava hakkında olumsuz bir düşünceye sahipseniz, o zaman, “bu kasvetli bir gün” diye yargıda bulunabilir ve sonra bir sıkıntı hissedebilirsiniz. Çünkü hisseden yanınız ile masum bir biçimde aldığınız nötr bir hisse yargılayıcı bir biçimde karşılık vermişsinizdir. İlginçtir ki, bir başka kişi serin, kapalı bir günden gerçekten hoşlanabilir ve onun düşüncesiyle ferahlayabilir. Gerçek hisler ne olumlu ne de olumsuzdur.

 

Onlar, sizin enerjiye karşılık veren, enerjiye-akortlu dünyanızda neler olduğunu gösteren tarafsız raporlardır, bir tür barometredir. Sizin hisseden yanınız, Ka’ya yakından bağlı olan duygusal bedeninizin bir niteliğidir. Duygusal beden, fiziksel bedeninizi kuşatan ve ona nüfuz eden bir enerji alanıdır. Bir şey duygusal bedeni harekete geçirdiğinde, o belli hızlarda titreşmeye, böylece fiziksel bedenin içinden ve çevresinden geçen “enerji akışları” oluşturmaya başlar.

 

Eğer bu akışlar yeterince güçlüyse (yani, güçlü bir hissi/duygusal tepki meydana gelmişse), bu akışlar bedenin dokularında fiziksel olarak hissedilebilir -böylece, hissi karşılık ne kadar güçlüyse, fiziksel olarak duyumu da o kadar güçlü olur. Enerjisel bakımdan, yükseliş sürecinin anahtarlarından biri, enerji alanlarınızın açılıp özgürce devinmelerine izin vermektir. Hisseden yanınızı geliştirerek, daha fazla enerjiyi devindirme yeteneği kazanabilir ve bu enerjiyi olumlu bir biçimde devindirmekte ustalaşabilirsiniz.

rezonans oluşum süreci

Duygularınız sağlığınız üzerinde etkilidirler ve biliminiz de bunu açık bir biçimde kanıtlayıp belgelemiştir. Bir insan belli türde bir duygu hissettiğinde meydana gelen çok önemli ve olumlu bir rezonans vardır -bu, koşulsuz kabul ya da koşulsuz sevgi denen duygusal titreşim alanıdır. Bu, hücreler arasında, DNA’yı olumlu biçimde etkileyip güçlendiren, onun daha kusursuzca bilgi kodlamasına yardımcı olan bir rezonans oluşturur.

 

Bu olumlu rezonans, siz koşulsuz kabul ya da sevgi duygusunu hissettiğinizde ortaya çıkar. Doğal olarak, bu duyguyu daha fazla hissettikçe, DNA’dan fiziksel bedene, duygusal bedenden, pranik bedeninin güçlenmesine ve esenlik duygularına kadar, varlığınızın tüm düzeyleri bunun yararını görür. Koşulsuz kabul ve sevgi enerjisinin duygusal bedende devinmesine izin verdiğinizde, derin bir şifa ve denge sürecini başlatmış olursunuz.

Ka’nın enerjisini toplama yöntemleri

Tüm hisleri ve duyguları deneyimlemenize izin vermeniz, enerjinin Ka bedeninizde olumlu bir biçimde devinmesini sağlar. Ancak, birçok insan, zor bir durum içindeyken, bu durumu zihnen “kötü” olarak etiketler ve bu yüzden, ortaya çıkan duygulara direnir. Hislere ya da duygulara direndiğinizde, duygusal bedeniniz uygun biçimde titreşemez ve “donar” ya da kilitlenir. O uygun biçimde devinemediği ya da titreşemediği zaman, zihnen daha az farkındalık içinde olursunuz ve düşünceleriniz donuklaşır, karışıp bulanıklaşır.

 

Gezegeninizde bugün ortaya çıkan yaşam durumları ve onların ürettikleri duygular, gerçekte, yükseliş ve üstatlığa giden yüksek bilincin başlangıç aşamalarıdır. Kadim Mısır tapınaklarında yüksek bilinç yolunda bulunan bir inisiye, her biri giderek daha da yoğunlaşıp zorlaşan farklı inisiyasyonlardan geçerdi. Ancak bugün, sizin günlük yaşamınız bu inisiyasyon sürecini oluşturmaktadır. İnisiyasyonlar elde etmek için gitmeniz gereken hiçbir yer yok, çünkü siz her neredeyseniz orada hayat tarafından inisiye ediliyorsunuz.

 

Burada önemli olan, yaşadığınız durumlar karşısında hissettiğiniz duygusal tepkilerin farkında olmak, bunları yadsıyıp bastırmamak, böylece kendinize, onları fark edip dengeleme fırsatı vermektir. Duygusal beden ve Ka enerjisel olarak birbirlerine bağlı olduklarından, Ka’yı güçlendirerek ve duygularınızı ve hislerinizi tam ve olumlu bir farkındalık alanında tutarak, tekâmülünüzü son derece hızlandırabilirsiniz.  Duygusal beden kendine has bir rezonansa sahiptir ve Ka’dan farklı bir biçimde devinir.

farklı frekansların titreşimi

Farklı bir frekans hızında titreştiğinden, gelen bilgiye farklı bir biçimde karşılık verir ve onu farklı bir biçimde alıkoyup barındırır. Sizi bu çok önemli konuda bir deneyimden geçirmek istiyoruz. Umarız bu size, duygusal bedeninizin anıları nasıl barındırdığını, ve ustalaşıp, zor duygusal durumlardan daha hızla çıkmanızı sağlayacak biçimde duygusal kalıpları nasıl ifade edebileceğinizi gösterecektir. Bu yöntemlere geçmeden önce, sorularınız varsa sorabilirsiniz.

 

Virginia: Teşekkür ederim. Fiziksel bedenin ötesindeki diğer süptil beden alanlarının şekli ve büyüklüğü hakkında pek fazla şey söylemediniz. Biz en güçlü enerjilere sahip olduğumuzda bu bedenlerin nasıl göründüklerini tarif edebilir misiniz? Ve enerjilerimiz uygun biçimde işlemezken bu bedenler nasıl görünürler?

 

Hathorlar: Fiziksel beden hariç, birbirine nüfuz eden diğer alanlar, parlak yumurta-şekilli ışık alanları gibidir ve bunlar birbirlerinin içine gömülüdür. Ka, aslında karmaşık bir enerji alanıdır. Onun asıl şekli fiziksel bedenin şekline benzer, ama ondan az daha büyüktür. Mısır Simyası‘nda ona “eterik ya da spiritüel ikiz” denmesinin nedeni de budur. Kadim Mısırlılar, onun doğasını ve fiziksel bedenle ilişkisini anlamışlardı.

eterik ya da spiritüel ikiz

Gerçekten de, Ka çevrede dolaşabilir ve hatta, aynı zamanda iki ayrı yerde görünebilir. Ayrıca, Ka’nın çevresinde, pranik beden denen bir aurasal enerji alanı vardır. Biz Ka’dan söz ederken, genelde, hem onun ana formunu hem de aura alanını kastederiz. Bu alan, diğer alanlar gibi yumurta-şekillidir ve insanın bilinci yükseldikçe o da çok büyüyebilir. Ka’nın çevresindeki bu aura alanı yükseliş sürecinde belli bir anda tutuşup, yoğun bir altın ışık alanı haline gelebilir. Kadim Mısırlılar buna “sahhu” ya da muhteşem spiritüel beden derlerdi. Tabii, bu çok ileri enerji halleriyle ilgili bir durumdur.

 

Genel olarak konuşursak, çoğu insanın pranik bedeni, fiziksel bedenin beş-altı santimetre ile birkaç kadem uzağına kadar yayılır. Bir sonraki beden ise duygusal bedendir ve o pranik bedenden az daha büyüktür. Zihinsel beden de ondan az daha büyüktür ve o, fiziksel bedenin çevresindeki boşlukta -holografik olarak- belleği barındırır. Zihinsel bedenden sonra gelen astral beden, ondan çok az daha büyük oluşuyla zihinsel bedene bir tür süptil kılıf oluşturur.

aurasal enerji

Astral bedenin ötesinde, eterik beden dediğimiz bir sonraki parlak yumurta şekilli alan gelir. En sonunda, hepsinin içinde en az yoğunluğa Sahip kozal beden bulunur ki bu diğer parlak yumurtaların üzerinde yer alan bir ışık noktasıdır. Tüm bu süptil bedenler ışık ve ses yayarlar. Bu frekanslar, fiziksel olarak görülemeyecek ya da işitilemeyecek kadar çok yüksektirler, ama psişik olarak görülüp işitilebilirler. İnsanların tekâmül düzeylerini de bu alanların ürettiği ışık ve sesin niteliğinden artlarız.

 

Doğru biçimde işlerken bu alanların yaydıkları ses ve ışık uyumludur. Ama örneğin, sınırlayıcı bir duygusal kalıp ya da inanç barındırıyorsanız, renkler ve sesler uyumsuz ve düzensiz hale gelirler. Şiddetli kendini-sınırlama durumlarında, bir ya da daha fazla bedenin deveranı bozulabilir, o yalpalayıp bocalayabilir, kapanıp kilitlenebilir ya da donabilir ve aşırı durumlarda, süptil bir beden parçalara bile ayrılabilir.

 

Virginia: Kişiye bağlı olarak, enerji alanlarının birkaç kadem ya da daha öteye uzanabileceklerini öğrendik. Bu noktaya kadar gördüğünüz ya da deneyimlediğiniz en küçük ve en büyük enerji alanının ölçüsünü söyleyebilir misiniz?

 

Hathorlar: İsa gibi bir varlığın ya da bir Avatar’ın enerji alanları birkaç mil öteye, ve bazı durumlarda yüzlerce mil öteye uzanabilir. Tam anlamıyla yükselmiş bir varlığın eterik bedeni, bilinen tüm evreni içerir. Yani, o tüm düzeyleri, tüm bilgiyi içine alacak kadar genişlemiştir! Bu düzeydeki bir varlık her şeyi bilir, çünkü o, bedenini gerçekten evrensel bedenle birleştirmiştir. Mümkün olan en küçük enerji alanına gelince, bu hastalık zamanlarındaki Ka’nın aura alanı (ya da pranik beden) olacaktır. Aşın hastalık durumlarında, Ka’nın canlılığı düşer ve alan çekilip büzülür.

eterik beden

O gerçekten de büzülüp bedene çekilebilir, öyle ki bedenin çevresinde ya da yüzeyinde hiçbir pranik güç kalmaz.

 

Virginia: Sokakta yürüyen sıradan bir Amerikan yurttaşının size nasıl göründüğünü tarif edebilir misiniz, böylece bir kıyas bilgisine sahip olabiliriz.

 

Hathorlar: Biz insanları, girdap gibi dönen parlak yumurta-şekilli ışık ve ses alanları olarak görüp algılıyoruz. Fiziksel beden bu girdap gibi dönen renkli ışık alanlarının arasından “görülebilir”, ve o bize, yanıp sönen yıldızlarla dolu bir galaksi olarak görünmektedir. Her bir atom, parlak bir ışık saçan minyatür bir yıldıza benzer ve bedeninizin organları yıldız kümeleri gibidir. Bedeniniz, onu kuşatan o girdap gibi dönen alanların arasından görüldüğünde, ortaya çok güzel bir manzara çıkmaktadır.

 

Siz bizim için, en değerli ve harikulade birer fasetalı ışık-elmas gibisiniz. Ancak, yaşam gücünüze baktığımızda bizi tedirgin eden bir şey var. Birçoğunuz, çevrenizdeki ve içinizdeki prananın niteliğinde bir düşüş, bir çöküş yaşıyorsunuz. Bu birçok etkenin sonucudur ki bunların bazıları sizin kontrolünüz dışındaki şeylerdir.

 

Bu yüzden, Ka’nızı besleyip güçlendirmeniz ve yükseltmeniz daha da yaşamsal bir öneme sahiptir. Hisseden yanınızı serbest bırakmanız da canlılık düzeyiniz üzerinde olumlu bir etki yapacaktır, öyleyse bu konu üzerinde daha ayrıntılı bir biçimde duralım. Şimdi size, duygusal bedeninizin doğasını daha büyük bir anlayışla araştırıp keşfetmenizi sağlayacak iki alıştırma sunmak istiyoruz. İlk alıştırma, duygusal bedenin bir hissin anısını ve enerji kalıbını nasıl tutup barındırdığıyla ilgilidir. İkinci alıştırma ise duygusal bedenin yüksek tutarlılık ve uygunluktaki bir titreşime ya da bizim koşulsuz kabul veya koşulsuz sevgi dediğimiz belli hisse nasıl karşılık verdiğini göstermektedir.

 

Kaynak:

Hathor Bilgileri – Tom kenyon & Virginia Essene

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir